Kadınımın yokluğunu baldızım hemen doldurdu
Ben Sevda, azgınlığı sonuna kadar yaşayıp boşalmaya hazır mısın?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39
Yıllardır zaten kendisine hastayım kadınım farkında olmasada baldız aslında farkında ne zaman gelse değdirmeden bırakmıyorum öperkende hafif dudaklarına değdiriyorum ama baş başa kalamıyoruz taki kadınım hasteneye yatana kadar bununla eve gittik başbaşa işte dedim fırsat bu bunu becerdim becerdin yoksa bir daha bu fırsat eline geçmez dedim tabi onunda istekli olması işimizi kolaylaştırdı
Zaten hiç kaçırmazdım bu tür fırsatları… “Baldız geçebilirmiyim?” dedim. “Geç enişte! Geçmeyip altına mı edeceksin?” dedi ve güldü. Ben de geçerken elimi baldızın beline attım ve kalçasına resmen yaslandım, “Gerçekten geçmemi istiyormusun baldız?” dedim. “Geç enişte geç, kendi malın gibi kullan, tuvaleti!” dedi. Ben de, “Tabii kullanırım, benim tuvaletim değil mi?” dedim. Bu arada arkasında durmaya ve sürtünmeye devam ettim. Baldız döndü ve “Enişte ne yapıyorsun?” dedi. Ama bunu söylerken gözlerimin içine öyle bir baktı ki, ‘Sik beni enişte!’ der gibi. “Ne yapıyor gibi görünüyorum baldız? Geçmeye çalışıyorum, geçemiyorum!” dedim. Baldız da kalçasını biraz daha bana bastırarak, “Buradan da geçemezsen yuh sana enişte!” dedi. Baldızımın bu davranışı beni cesaretlendirmişti.
Yılların verdiği o özlemle elimi muhteşem göğüslerine attım ve “Geçmek için burdan tutmam gerekiyor galiba!” deyip avuçladım göğüslerini. O sırada koridorun lambası yandı ve bırakmak zorunda kaldım. Gelen kaynanamdı. Baldız yüzünü yıkamaya devam etti, ben de tuvalete girdim. Anlamıştım artık, sevgili baldızım da beni istiyordu. Tuvalette baldızın o muhteşem göğüslerini hayalleyerek bir posta 31 çekip boşaldım, çıktım sonra. Baktım kaynanam kahvaltıyı hazırlamış. Kahvaltı yaparken oldukça neşeliydim, çünkü oğlum dünyaya gelmek üzereydi. Baldız bana bakıp, “Enişte ne güzel, oğlun olacak, çok seviniyorsun eminim!” dedi. Ben de, “Eee erkek adamın erkek oğlu olur!” dedim, gülüştük. Sonra hazırlandık, hastane yoluna koyulduk… Taksi çağırmıştım. Bindik taksiye. Kaynanam öne oturdu. Karımı arkaya bindirdim. Tam diğer taraftan binmeye hazırlanmıştım ki, baldız, “Enişte ablamın yanına otur, ona moral ver, ben kenarda otururum!” dedi.
Kör bir göz istedi, verdi iki göz! Geçtim karımın yanına oturdum, baldız da benim yanıma oturdu. Ohh ne ala, bir yanımda karım, diğer tarafımda baldız. Yol bir hayli uzundu, karımla konuşuyordum, moral veriyordum, aynı zamanda bacağımı baldızın bacağına resmen yapıştırmıştım. Ben bastırdıkça baldız daha çok bastırıyordu. Elimi baldızın bacağına koydum, bu arada karımla sohbet ediyordum. Sırtım baldıza dönük, ama elim bacağındaydı… Bir ara döndüm baldıza baktım, baldız da gülümseyerek bana bakıyordu. İçimden, ‘Bu iş tamam, bastır Arif!’ dedim, başladım baldızın bacağını okşamaya. Yavaş yavaş amına doğru ilerliyordum ve hiç bir tepki yoktu, bacaklarını aralaması dışında. Külotunun üzerinden amını okşamaya başladım, yine tepki vermeyince artık elimi külotun içine soktum. Resmen baldızın amını parmaklıyordum ve bu arada da karımla konuşmaya devam ediyordum. İki arada bir derede kaldım yani. En sonunda baldız bacaklarını sıkmaya başladı, anladım ki boşalıyordu artık. Az sonra parmaklarım vıcık vıcık ıslanmıştı. Sonra çektim elimi, baldıza baktım, yüzü kıpkırmızı olmuştu, ama halen gülümseyerek bakıyordu… Hastaneye geldik, karımın yatışını yaptım. Sadece bir refakatçi kabul ediliyormuş. Kaynanam karımın yanında kaldı. “Biz baldızla dışarıda dolaşır, arada sırada yanınıza gelir gideriz.” dedik ve ayrıldık.
Odadan çıkar çıkmaz baldız bana kızarak, “Enişte sen ne yaptığını sanıyorsun yaa!!” dedi. Ben de, “Ne yaptım ki baldız?” dedim. Gülerek, “Arabada mahvettin beni!” dedi. “Sen de beni o kadar kendine hasta etmeseydin baldız, gülü seven dikenine katlanacak!” dedim. “Enişte inanki mahvettin beni, bu yaşıma kadar hiç böyle heyecanlı boşalmamıştım, çok güzeldi!” dedi. “Sen dur, daha alasını yaşatacağım sana!” dedim. Etrafa baktım, hastanenin arka bahçesi tenha bir yerdi, az ileride de depoya benzeyen, eski baraka gibi bir yer vardı. Baldızın koluna girdim oraya doğru yürüdük. “Baldız bak, şu barakada tarihi eserler varmış!” dedim. Baldız şaşırarak, “Hastanede tarihi eserin ne işi var enişte?” dedi, güldü. “Gel göstereyim!” dedim. Barakaya girdik. Hemen tişörtünün üzerinden göğsüne ağzımı yapıştırdım. “Ne yapıyorsun enişte??” dedi. “Acıktım baldız, emzir beni!” dedim. “Yapma enişte, bir gelen falan olur, evde yapalım, daha rahat ederiz!” dedi. “Olmaz baldız, kaç senedir seni arzuluyorum, hayal ediyorum, seni düşünerek ablanı sikiyorum, acı bana lütfen, seni sikmek istiyorum!” dedim, belinden tutup vücudunu vücuduma, dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım, öpüşmeye başladık…
Öpüşürken baldız kendini tamamen teslim etmişti bana. Eteğini kaldırıp külodunu dizlerine kadar indirdim ve dudaklarımı amına yapıştırdım. Am dudaklarını bir bir emiyor, parmaklarımla ayırıp, dilimi içine sokuyordum. Baldız bağırmamak için elini ısırıyordu. Yaladım yaladım, baldızımın ekşimsi am suları ağzıma akmaya başladı. Resmen amını ağzımda yoğuruyordum. Dayanamadı titremeye ve boşalmaya başladı. “Enişte mahvettin beni, dayanamıyorum sok artık sikini, sookkkkkk!” diye yalvarmaya başladı. “O kadar acele etme baldız!” dedim, açtım göğüslerini, başladım o muhteşem kahverengi uçları yalamaya. Baldız çıldırıyordu, “Yaaaaa hadiiii enişte, hadi sok sikini, sikini sok, soooookkkk şu sikini içime!” diye inliyordu. Ben de zaten zor tutuyordum kendimi. Hemen yatırdım baldızı kasaların üzerine, ayırdım bacaklarını ve var gücümle bastım amına. Var ya ‘Şloppp!’ diye birden girdi yarağım köküne kadar. Baldız deli oluyordu, “Bastır aşkım, bastır!” diye kıvranıyordu. Var gücümle amına basıyor, sonuna kadar girip çıkıyordum… Baldız yeniden titremeye sarsılmaya başladı. Ben de gelmek üzereydim. Son bir hamleyle, aynı anda boşalmaya başladık, ama nasıl boşalma. Baldız öyle bir boşalıyordu ki, bitmeyecek sandım.
Ben Gizem, boğalar gibi azdıra azdıra boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39
1017 total views, 0 today